2 Aralık 2009 Çarşamba

Püf Noktalar (1)

Tuz rutubetsiz yerde saklanmalıdır. Tuzluklarınızın içinde 15-20 adet pirinç bulundurursanız rutubeti alır.

Kullanacağınız un beyaz olmalı ve rutubetsiz yerde saklanmalıdır.

Süt taze olmalı ve tercihen inek sütü kullanılmalıdır. Pek çok yumurtalı yemek taze olmayan yumurta ile istenilen lezzette olamazlar.

Tuzsuz tereyağı az az alınıp kullanılmalıdır. Fakat iki - üç kilo kadar tereyağı da su içinde bir süre bozulmadan tazeliğini koruyabilir.

Baharatların bulunduğu yerler, fena kokulu olmamalı, yaş olmayan, havadar, serin ve doğrudan güneş ışığı almayan yerlerde tutulmalı ve yağmur altında bırakılmamalıdır.

Ambalajı açılmış salam, sosis gibi şarküteri ürünlerini buzdolabında 3 gün tutabiliriz. 3 gün içinde tüketilmeyecekse dondurarak bu süreyi 6 aya kadar uzatabiliriz.
Bezelyeleri ayıkladıktan sonra imkanınız varsa hemen pişirin.Çünkü bezelyeler hemen kuruyup sertleşebilir.Bu bezelyeleri bir gün kadar soğuk su içinde bekletirseniz, yeniden dirildiklerini görürsünüz.

Taze nane, dereotu, fesleğen gibi otları bozulmadan saklamak için bu otları ince ince kıyıp porsiyon halinde folyoya sararak derin dondurucuda dondurabilirsiniz. Bunun yanında otları ince ince kıydıktan sonra buz kalıplarına koyup buzlukları su ile doldurarak da dondurabilirsiniz. Ayrıca ince kıyılmış otları kavanozlara koyup sıkıştırdıktan sonra üstüne sirke, kaya tuzu ya da sıvı yağ koyarak buzdolabında bekletebilirsiniz.

Domatesler yemeğe konulurken önceden kaynar suya batırılıp kabukları soyulmalı ve çekirdekleri çıkarılmalıdır.

Kurabiyelerinizin zamanla sertleşmemesi için, kapağı çok iyi kapanan teneke bir kutuda, yanlarına bir iki dilim elma koyarak saklayın. Böylece orada kaldıkları sürece elma gerekli olan nemi sağlar ve kurabiyeleriniz sertleşmeden uzun süre taze kalır.

Ekmeklerin uzun süre dayanması için bir torbaya koyup hava almasını engelleyin. Böylece 5-6 gün bayatlamadan dayanmasını sağlamış olursunuz. Ekmeklerinizi ekmek kutusunda muhafaza etmeyi düşünüyorsanız, küçük bir kabın içine bir miktar tuz koyup ekmek kabınızın bir köşesine yerleştirin. Ekmekleriniz daha geç bayatlamış olur.

Kahvenin zamanla tadı bozulur. Bayat bir kahve ikram sırasında sizi zor durumda bile bırakabilir. Bunu engellemek için kahve kavonozuna 2-3 tane kesme şeker atarsanız, farkı görürsünüz.

Sucukları serin bir yerde asmak yetmez. Zamanla üstleri beyaz bir küf kaplar. Zaman zaman sucukların üstünü, yarıya kestiğiniz bir limonla silin. Küflenmesini önlersiniz.


GIDALAR

* Karideslerin haşlanırken çıkarttığı pis kokulardan kurtulmak için:
Karideslerin baş kısımlarını haşlamadan önce koparıp atın ve bir dilim limon ile kaynatın.

* Soyulmuş patateslerin kararmadan saklanabilmesi için:
Saklanacak kabın içine su, bir tutam tuz koyun. Buzdolabında saklayın gerektiği zaman suyla yıkayıp kullanın.

* Pastaların daha gevrek olması için:(tatlı*tuzlu fark etmez):
Hamurun içine bir çay kaşığı tuz atın.

* Dere otonu saklamak için:
Temiz bir havluya kaplayacak şekilde sarın, bu şekilde naylon torbaya koyup buzdolabına saklamaya bırakabilirsiniz.

* Tazeliği gitmiş pörsümüş yeşillikleri canlandırmak için:
İki kaşık limon suyu karıştırılmış buzlu su dolu kabın içine koyun 1saat buz dolabında bekletin.

DAHA YEŞİL SEBZELER
Yeşil sebzelere renk veren, klorofil maddesidir. Pişirdiğinizde sebzelerin bu yeşil rengi daha az kaybetmeleri için, önce bol buzlu suda bekleterek, klorofilin sabitleşmesini sağlayın.


KARARMAYAN SOĞANLAR
Soğanları kızartmadan üzerlerine biraz un serperseniz, kavururken kararmazlar.


KIZARMIŞ BÖREK
Börek üzerinin kızarması için üzerine yumurta sürülür, evde yumurta kalmamışsa, biraz yoğurdu bir yemek kaşığı yağla karıştırıp sürün, güzel bir renk olduğunu göreceksiniz.


DOMATES’İN KABUKLARI
Domates’in kabuklarını kolay soymak için, bıçağın sırtıyla domateslerin kabuklarını soyacağınız yönün tersine sürtün ve daha sonra soyun ya da domatesleri kaynar suda 1 dakika bekletin.


TATLI PATLICAN
Patlıcanların acısını almak için , patlıcanları soyduktan sonra tuzlu suda bir müddet bekletin. Sarı su çıktıktan sonra, patlıcanları sıkarak sudan alın.


VİTAMİNİ KAYBOLMAYAN SALATA
Yeşil salata ve marulun yapraklarını yıkadıktan sonra bıçakla keserek doğramak yerine, elinizle koparın. Böylece vitamin kaybını önlemiş olursunuz.


REÇEL YAPARKEN
Reçel yapacağınız meyveleri iyice yıkayıp kurulamalısınız. Karıştırırken mutlaka tahta kaşık kullanmalısınız. Şekerlenmeyi önlemek için limon tozu yerine, limon suyu kullanın. Kavanozlara koyduğunuzda iyice soğumadan ve üzerindeki hava kabarcıklarını kağıt havlu ile almadan kavanozun ağzını kapatmayın. Reçellerinizi serin ve karanlık yerde saklayın.


LEZZETLİ ÇİKOLATA SOS
Çikolata sosu hazırlarken içine koyacağınız bir tutam tuz, çikolata sosunun kokusunu daha da belirgin kılar. Çikolata sosun içine biraz kahve eklediğinizde, tadının çok değişik olduğunu göreceksiniz.


KOLAY SOYULAN YUMURTALAR
Katı haşlanan yumurtaları kolayca soymak için, kaynar sudan çıkardıktan sonra hemen soğuk suya tutun ve bir süre soğuk suda bekletin. Su kabuğun gözeneklerinden girerek soymayı kolaylaştırır.


MANTAR SOTE PİŞİRİRKEN
Mantar sote pişirirken, tencerenin kapağını açık bırakırsanız, hem mantarların su koyuvermesini hem de kararmasını önlersiniz.


PİŞMİŞ YUMURTAYI ÇİĞ YUMURTADAN AYIRMAK
Pişirip sakladığınız yumurtaları , çiğ yumurtalarla aynı yere koyuyorsanız, bunları ayırmanın en kolay yolu çiğ yumurtalar döndürdüğünüzde kolaylıkla dönmezken, pişmiş yumurtalar kendi ekseni etrafında rahatlıkla dönerler.


TAVUK ETİ HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLER
Tavuk eti çabuk bozulan gıdalardandır. Son kullanıcı olan müşteriye ulaşıncaya kadar hijyenik ortamlarda saklanması bir zorunluluktur. Denetim altında kesildikten sonra bakteri üretimine yol açmaması için
+40 C’ de saklanmalıdır. Tavuk eti müşteri tarafından satın alındıktan sonra buzdolabında en fazla 1 gün
bekletilip tüketilmelidir. Derhal tüketilmeyecek ise, temizledikten sonra tavuk plastik folyoya sarılarak derin dondurucuda bekletilebilir. Bu şekilde dondurulmuş etler *180 C’ de 3 ay kadar saklanabilir. Ayrıca, tavuk eti tahta et tahtası üzerinde kesilmemelidir. Siyah etten farklı olarak mikro organizmalara karşı daha dayanıksız olan tavuk etinin mermer veya plastik üzerinde kesilmesi gerekir.


YOĞURDUN FAYDALARI
Yoğurttan daha fazla yararlanmak için suyunun atılmaması gerekir. Yoğurdun tüm vitamin ve mineralleri bu suda bulunmaktadır. Ayrıca, bu su yemeklere ekşi bir tat kazandırmak istenildiğinde de kullanılabilir.


YEŞİL SEBZELERİN CANLILIĞININ KORUNMASI
Satın alınıp buzdolabında saklanan yeşil sebzeler bir süre sonra canlılıklarının yitirirler. Tekrar canlı hale getirmek için ise, yıkanıp 10*15 dakika. kadar 2 litrelik suya katılmış 1 yemek kaşığı limon suyunda bekletilmesi yeterli olacaktır.


EKMEĞİN KÜFLENMESİNİ ÖNLEMEK İÇİN
Ekmeğiniz durup dururken dolabında küfleniyorsa, ekmek kutusunu 15 günde bir sirkeli suyla silmek yeterlidir.
* Evinizde mayonez yaparken: Zeytinyağı yerine susam yağı kullanın. Mayoneziniz daha uzun zaman bozulmadığını göreceksiniz.

* Yeşil salatalık malzemelerinizi elinizle koparırsanız vitaminlerini öldürmezsiniz.

* Balık çorbası yaparken: Suyunun daha lezzetli olması için balıkları en*az 45*60 dakika kaynatın.Baş ve kuyruk kısımlarının en lezzetli yerleri olduğunu unutmayın.

Karnabahar pişirirken eve yayılan kokudan kurtulmak için: pişirme suyuna bir parça tuz ve iki kaşık sirke ilave edip, suyun üzerinde köpük oluşumunu bekledikten sonra, içine sebzeleri atmayı deneyin. Evi saran kötü kokudan eser kalmadığını göreceksiniz.

Mutfağınıza sinmiş kızartma kokusunu yok etmek için: ızgaranın üzerine defne yaprağı, ada çayı yaprağı ve kekik yaprağı koyun.

Yemeğinizin içine şarap yerine koyabileceğiniz karışım: 1/3 üzüm sirkesi, 2/3 su, 1 küp şeker; bunları
iyice karıştırın ve yemeğinizde kullanın. Sonuç mükemmel olacak.

Sosislerin patlamasını önlemek için: fırın ya da ızgaraya koymadan önce soğuk süte batırmanız yeterli olacaktır.

Meyvelerin arasına serpiştireceğiniz herhangi bir türden yapraklar onları uzun süre taze tutacaktır.

** Nane, adaçayı ve çekilmiş cevizin pek çok yemekte kullandığınız beşamel sosa çok hoş lezzet kattığını biliyor muydunuz ? Fakat bu aromalı otları, sos pişip ateşin söndürülmesine yakın tencerenin içine ilave etmeye dikkat edin.

** Bayat ekmeği ince ince dilimleyin üzerine az miktarda süt serpin ve kızgın yağda bir yüzünü kızartın. Ters çevirip üzerine domates ve taze kaşar peyniri koyun. Peynirler erimeye başlayınca üzerlerine kekik ve karabiber serpip sıcak sıcak servis yapın.

** Sıkılmadan önce bir süre soğuk suda bekletilen portakalların daha fazla verdiklerini biliyor muydunuz ?

** Et ya da balık yaptığınızda yemeğinizin suyunun daha lezzetli olmasını istiyorsanız birkaç damla 95ºC'lik alkol serpiştirin. Tadı damağınızda kalacak.

** Tavuk etinizin daha yumuşak, daha güzel kokulu ve daha lezzetli olması için pişirmeden önce tavuğu yarım limon ile iyice ovalayın ve sonra tavuğun üzerine ve içine rendelenmiş limon kabuğu koyun.

** Kış aylarında hepimizin vazgeçilmez içeceği C vitamini deposu portakal suyudur. Eğer portakalları sıkmadan önce yarım saat soğuk suda bekletirseniz sıktığınızda daha çok portakal suyu elde edersiniz.

** Sarımsakların daha çabuk ezilmesi için cam bir kavanozda ve buzdolabında saklamanız yeterli olacaktır.

**Patlıcan kabuklarını soyduktan sonra içine sirke ve çok az zeytinyağı konmuş suda bir süre haşlayın. Daha sonra istediğiniz küçüklükte dilimleyin ve pilav yaparken içine karıştırın. Göreceksiniz pilavınız çok leziz olacak.

**Fırınınıza sinmiş kötü yemek kokularını temizleyip yerine güzel kokular bıraksın diye satın aldığımız o pahalı ürünler istediğiniz gibi ferah bir koku bırakmıyorsa, size daha pratik ve ucuz bir önerimiz var. Yemek yapmadan önce fırınınızın ortasına yarısı sirke yarısı su ile doldurulmuş bir tava koyun. Fırınınızı birkaç dakika için ısıtın. Daha sonra soğumaya bırakın. Fırınınız umduğunuzdan da güzel kokacak.

** Eskilerin yöntemleri her zaman en iyi, en doğrudur. Bisküvilerin ve kurabiyelerin taze kalması için, teneke bir kaba koyun ve yanına bir avuç pirinç bırakın; bayatlama sorunu ortadan kalkacaktır.

** Elmanın faydaları bitmez. Lahana yemeği yaptıktan sonra evinize sinen ve pencereleri açsanız da çıkarmayı başaramadığınız lahana kokusundan kurtulmak artık çok kolay. Bir elmanın kabuğunu soyup lahananın pişme suyuna ekleyin. Hem koku çabucak yok olacak, hem de lahananın hazmı daha kolay olacak.



SAGLIKLI YEMEK

Yemek Pişirirken
Gazete ve dergilerde en çok gündeme gelen konulardan birisi de hangi yiyeceklerin, hangi vitamin ve mineralleri ne kadar içerdiğidir. Fakat ne yazık ki, yiyeceklerin pişirme kurallarına dikkat edilmeden hazırlanmasıyla, besleyici öğeleri açısından kayba uğraması nedeni ile bizleri yanlış yönlendirmiş olur. İşte yiyeceklerimizi pişirirken vitamin kaybını en aza indirmek için dikkat etmemiz gereken önemli noktalardan birkaçı;

Sebzeleri pişirirken;
Sebzeler yıkandıktan sonra doğranıp hiç bekletilmeden pişirilmelidir. Çünkü doğranmış sebze bekledikçe, içermiş olduğu C vitamini miktarında azalma görülmektedir. Eğer sebzeleri pişirmeden salata hazırlayacaksanız limon, sirke, zeytinyağı gibi lezzet vericileri tüketeceğiniz zaman eklemelisiniz. Tercihiniz dondurulmuş sebzeleri pişirmek ise, sebzeleri oda sıcaklığında veya buzdolabında hiç bekletmeden kaynamakta olan yemeğe direkt ilave ediniz.

Kurubaklagili pişirirken;
Nohut, mercimek, fasulye gibi kurubaklagil, pişirilmeden bir gece öncesinden ıslatılmalıdır. Kurubaklagilin içinde bekletilen bu su dökülmelidir. Çünkü kurubaklagilin içermiş olduğu gaz yapıcı maddeler, içinde bekletilen suya geçtikleri için şiddetli gaz ve sancı gibi rahatsızlık verebilir. Islatılan kurubaklagil, diğer malzemeler de eklenerek düdüklü tencerede pişirilmelidir. Eğer düdüklü tencereniz yok ise, önceden ıslatılmış kurubaklagil suda haşlanır, başka bir kapta ise diğer malzemeler hazırlanır ve kurubaklagil tenceresine eklenerek bir kez daha kaynatılmalıdır.

Makarna pişirirken:
Makarna pişirirken dikkat edilmesi gereken en önemli husus, haşlama suyunun dökülmemesidir. Çünkü makarna ısının etkisiyle içermiş olduğu B grubu vitaminleri suya salar. Bu nedenle haşlama suyunun dökülmemesi için su miktarı iyice ayarlanmalıdır. Örneğin; 1 su bardağı makarna için 1-1,5 su bardağı su eklenmelidir. Makarnayı şu şekilde pişirebilirsiniz: Soğanı yağla öldürüp, domates, salça, su, tuz vs eklenip su kaynayıncaya makarna eklenir, makarnanın suyu çekinceye kadar kısık ateşte pişirilir. Suyu çeken makarna, üzerine kağıt peçete konulup dinlendirilir. Besleyici değerini artırmak için servis edilmeden önce ton balığı veya kaşar peyniri de ekleyebilirsiniz.

Sütlü tatlıları pişirirken;
Sütlaç, puding, muhallebi gibi sütlü tatlıları hazırlarken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, şekerin yanmamasıdır. Bu nedenle şeker ateşten inmeye yakın ilave edilmelidir. Çünkü ısı ile yanan şeker, sütte bulunan proteinin azalmasına neden olur.

İşte bazı yiyeceklerin hazırlanmasında yapılan yanlış işlemlerin sonuçları;
Ekmek kızartılınca kalorisi değil besleyici değeri azalır.
Meyveler kesildikten veya suyu sıkıldıktan sonra bekletilirse
vitamin değerleri azalır.
Sebzelerin haşlama ya da pişirme suları dökülürse, vitamin ve mineral değerleri azalır. Bu suları çorba yaparak değerlendirebilirsiniz.
Süt ve yoğurt aydınlık yerde bekletilirse vitamin değerleri azalır. Ayrıca yoğurt zamanla bekleyince yeşil bir su salar. Bu yeşil su iyi bir B 12 vitamini içerir. Bu nedenle bu suyu atmadan yoğurda karıştırılarak tüketilmesi gerekir.



Et pişirmenin incelikleri

Et pişirmek her ne kadar kolay bir işlem olarak görünse de aslında pişirilmesi en zor çeşitlerden biridir. Çünkü etin lezzeti ve sağlayacağı vitaminler tamamen pişirmeyle ilgilidir.

Eti yavaş yavaş pişirmek en sağlıklı yöntemdir. Et pişirirken içi ile dışının aynı oranda pişirilmesi önemlidir. Bu konuda en çok şikayet edilen konu; ya et çok fazla pişmekte veya pişti sanılıp et kesildiğinde sürprizle karşılaşılmaktadır.

Et pişirmede benmari yöntemi eilmektedir. Bu yöntemde yemeğin bulunduğu tencere ile ateşin teması önlenmiş olur. Yemek tenceresi içinde su bulunan başka bir tencerenin içine konularak uygulanan bu yöntemde, içinde su bulunan tenceredeki su seviyesi yemek tenceresinin en az yarısına kadar gelmelidir.


Fırında tavuk pişirirken ise içinin pişmesi, dışının yanmaması için; göğsü altta, sırtı üstte olmalıdır ve tepsi 160 °C’lik önceden ısıtılmış fırına sürülmelidir.

Fırında pişirdiğiniz tavuğu hemen yemeyi düşünmüyorsanız kuruyacaktır. Bunu önlemek için fırından çıktığında üzerine Bizim Margarin veya İçim Tereyağı ile limon suyu sürün. Ayrıca alüminyum folyoya sararsanız tavuğunuz yumuşacık kalacaktır.

Et, tavuğa göre daha uzun sürede pişer. Eti fırında yapacağınız zaman, fırınınızı 180 °C’ye ayarlarsanız, daha iyi sonuç alırsınız.

Yemek yaparken et suyu kullanmayı seviyorsanız, et sularını günlük tüketin. Et suyunun defalarca kaynatılması lezzetinin bozulmasına neden olur.

Izgara etlerini servis yaparken üzerlerine bir parça Bizim Margarin veya İçim Tereyağı koyun. Bakalım sonuçtan memnun kalacak mısınız?

Küçük sebze, balık ve et parçaları sote ederken kabının kapağını kapatmayın. Büyük parçalar halinde pişirilecekse de renk aldıktan sonra kapak örtülerek pişirmeye devam edin.

Et kavururken tencerenin etrafında biriken yapışkan yağlara dikkat! Çoğu kimse bunları atar. Oysa bu maddeler bol miktarda aroma içermektedir. Bu nedenle bunları bir tencerede toplayın.


Hamur işinde ipuçları

Hamur işleri Türk Mutfağı’nın vazgeçilmezlerindedir. Eskilerin edinmiş olduğu tecrübelerle sizlere hamur işlerinde kullanabileceğiniz bir kaç püf noktası sunalım istedik.

Artık pek rağbet edilmese de hala evde ekmek yapanlarımız vardır. Eğer evde ekmek yapıyorsanız işte size ekmeğinizin daha geç bayatlamasını sağlayacak sihirli formül: Bir miktar patatesi haşlayarak ezin ve ekmek hamurunuzun içine ilave edin.

Güzel kabarmış bir kek marifetli ellere işaret eder. Küçük bir ipucu ile siz de marifetliler safına katılabilirsiniz. İşin sırrı margarin ve şekerin iyi karıştırılmasındadır. Bir diğer önemli nokta da margarin ve yumurtanın oda sıcaklığında olması.

Yufka ile yaptığınız böreklere lezzet katmak mı istiyorsunuz? Bizim Margarin’i eritin ve içine biraz süt katın. Yufkalarınıza bu karışımı sürerseniz börekleriniz daha lezzetli olacaktır.

Bayatlamış ekmeği değerlendirmenin birçok yolu vardır. Peki bu ekmekleri lezzetli kanepelere dönüştürmeye ne dersiniz? Bizim Margarin ile dövdüğünüz sarımsağı karıştırın ve küçük ekmek dilimlerinin arasına sürün. Yüksek ısıdaki fırına ekmekleri verin. Fırından çıkardığınızda bayat ekmeklerinizin lezzetli kanepelere dönüştüğünü göreceksiniz


Mükemmel pilavın sırları

Mutfak ile ilgilenmeye başlayanların veya yalnız yaşayanların en aşina olduğu yemek çeşitlerinden biridir pilav. Ancak o kadar çok ve sık yapılması, pilavın en iyi bilinen ve en güzel yapılan tarif olduğunu ifade etmiyor maalesef! Tam tersine, pilav yapılması en hassas, tavının/kıvamının tutturulması en zor tariflerden biridir. Kendisi dışında lezzet veren başka malzemelerin katılmaması, bu tarifin kıvamının tutturulmasını güçlendiren en önemli faktör.

Şöyle bir kişisel pilav yapma deneyimlerinizi gözden geçirin. Özellikle konuklarınız varken yaptığınız kaç pilavı göğsünüzü kabartarak, başınız dik sofraya getirdiniz? “Aceleye geldi”, “Sizin şansınıza…”, “Aslında çok güzel pilav yaptığımı söylerler”, “Bir daha o marketin pirincini almam”, “Geçen yaptığım pilav bilseniz ne güzel oldu”, “Şimdi toksunuz ya, o yüzden…” v.b. birçok bahane mutlaka size de çok tanıdık gelecektir.

Artık bahaneleri bırakıp marifetinizi ortaya koyma zamanı geldi. Vereceğimiz püf noktalarıyla mükemmel pilavın tüm gizli kalmış sırlarını açıklıyoruz. Konuklarınıza ikram edeceğiniz pilavın ardından mükemmel pilavın sırlarını öğrenmek isteyenlere vereceğiniz yanıtları da şimdiden hazırlayın.

Pilava lezzet katmak için önce tereyağı ile hafifçe kavurun. Böylece pirinçleriniz hem tereyağın lezzetini alacak hem de pişirme sırasında dağılmasını engelleyecektir. Pirinçlerin yapışmasını önlemek ve tane tane olmasını sağlamak için de pişirme suyuna bir miktar sıvı yağ ilave edin. Pilavınızın rengi de önemli ve ilik gibi bembeyaz görünmesi içinse pişme suyuna 1-2 çay kaşığı limon suyu eklemeyi deneyin.

Pilavın pişip pişmediğini anlamak için çatala, kaşığa güvenmeyin; tadına bakın. Yenilebilir yumuşaklıkta ve dişe gelir sertlikteyse kıvamı tamamdır. Henüz yenilebilir yumuşaklığa gelmemiş ancak suyu da kalmamışsa biraz daha sıcak su ekleyin ve suyunu çekinceye kadar pişirmeye devam edin. Ekleyeceğiniz suyun mutlaka sıcak olması gerekir.

Pilavı karıştırmanın, pirinçteki nişastayı açığa çıkardığını ve nişastanın da tanelerin birbirine yapışmasına neden olacağını aklınızdan çıkarmayın.

Diyelim ki, pilavınız pişti ama pirinçler çok yumuşamış, yani lapalaşmış. Endişe etmeyin ve çok kısık ateşte bir çatal yardımıyla dikkatlice havalandırarak pişirmeye devam edin. Ta ki, suyunu iyice çeksin.

Pilavı ısıtmak da ayrı bir maharet gerektirir. Mükemmel yapılmış bir pilavın ısıtıldığında tüm özelliğini kaybettiği de çok vakidir. Burada işin sırrı pilavı karıştırmamaktır. Pilava 1-2 yemek kaşığı su ekleyin ve çok kısık ateşte ısıtın. Pilavın tanelerinin bozulmaması için de tencereyi arada bir sallamak suretiyle alt üst edin.


Kolay garnitür hazırlamak

Nefis bir ızgaranın yanında iştah açıcı garnitürler hazırlamaya ne dersiniz? Öyle bir garnitür ki, hem gözleriniz hem de mideniz bayram etsin. Özellikle davetlerde sofranızı daha zengin gösterecek ve konuklarınızın size olan hayranlıklarını artıracak doyurucu ve görsel bir garnitür için önerilerimizi dikkatlice okuyun ve bir kenara not edin.

Önce patatesleri soyun ve haşlayın, sonra halka halka dilimleyin. Dilimlediğiniz patatesleri dilediğiniz şekilde –biraz da sanatsal yanınızı kullanarak- fırına dayanıklı bir kaba dizin. Üzerine biraz sıvı yağ gezdirip, tuz ve kekik ekin ve fırına verin.

Hazırladığınız salatanın herkesinkinden farklı ve doyurucu olmasını istiyorsanız bir miktar makarna haşlayın ve salatanıza ekleyin. Yine süsleme kabiliyetinizi kullanarak zengin bir görünüm elde edin.

Ketçap, hardal, sarımsak, mayonez ve maydanozla da enfes bir sos hazırlayabilirsiniz.

Garnitür olarak sebze kullanacaksanız, lezzetli ve diri bir görünüm kazandırmak için sebzeleri tereyağında biraz çevirin ve çok az suda haşlayın.


Balık saklama ve pişirme teknikleri

“Denizden babam çıksa yerim” diyenlerdenseniz deniz ürünleri konusunda zaten hayli bilgilisinizdir. Ancak üzümü dalından değil de manavdan yiyenler için bazı önerilerimiz olacak.

Diyelim balığın tazeliğinden eminsiniz (Taze mi bayat mı?), o halde bundan sonrası şunlara dikkat etmelisiniz:
Aldığınız balığı eve getirirken –özellikle eviniz uzak veya eve gelmeniz çok zaman alacaksa- imkanınız varsa suyun içinde taşıyın. Alışveriş yapıyorsanız balığı en sona bırakın. Unutmayın; balığı oda sıcaklığında ve suyun dışında 1-2 saatten fazla tutmamalısınız.

Eve vardığınızda mümkünse hemen tüketin. Yok, daha sonra yiyeceğim diyorsanız, pullarını ve içini vakit kaybetmeden temizleyin, yıkayın ve iyice kurulayın. Son olarak 2 gün içinde tüketmek şartıyla plastik bir kabın içerisinde buzdolabında saklayabilirsiniz.

Taze balıktan maksimum lezzet almak için kısa sürede tüketmenizi öneririz. Bunun için de en ideal pişirme tekniği ızgara ve haşlamadır.

Izgara yapacaksanız balığın iri ve yağlı olmasına dikkat edin. Yağlı balık için mevsimini bilmek veya bir bilene danışmakta fayda var. Balığa soğan suyu ve zeytinyağı sürün ve 2-3 saat öylece bekletin, daha sonra ızgara yapın. Çabuk pişmesi için parçalara bölüp, şişe geçirmeyi de deneyebilirsiniz. Hem çabuk pişmesi hem de çatlamasını önlemek için balığın iki tarafına bıçakla çizik atın.

Kızartma sevenler büyük balıkları dilimleyerek, küçük balıkları ise bütün olarak pişirmeliler. Balığın tavaya yapışmasını önlemek ve lezzet katmak için una veya muadili harç ve soslara bulayın.

Haşlama yapacaklar beyaz etli balıkları (Kefal, levrek, kırlangıç v.b.) tercih etmeliler. Eğer çorbasını yapmak istemiyorsanız, kesinlikle önceden kaynamış suya balığı atmayın, dağılır. Balığı soğuk suya koyun ve kapalı bir kapta kaynamaya yakın sıcaklıkta pişirin. Kokusunu almak ve lezzet katmak için suyuna havuç, kereviz ve soğan atın. Ekstra lezzet ve güzel görüntü için dilimlenmiş limon ekleyin. Piştiğinden emin olmak için de kılçığından kolayca ayrılıp ayrılmadığını kontrol edin. Ayrılıyorsa şimdiden afiyet olsun.


Kabuklar vitamin deposu

Kabuklu sebze ve meyvelerin vitaminlerinin en çok kabuklarında olduğunu çoğu kez duymuşsunuzdur. Güneşi en fazla alan yeri en vitaminli yeridir. Kabuktan iç tarafa gidildikçe vitamin oranı düşer. Bu nedenle sebze ve meyveleri mümkünse soymadan veya en azından çok ince soyarak kullanın. Yeşil yapraklı sebzelerde de bu durumu göz önüne alarak, en dıştaki yaprakları kullanmaya gayret gösterin.

Sebze ve meyvelerinizi yıkamadan kullanmayın. Onları mikrop ve pisliklerden bol suyla arındırın. Ancak çok uzun süre suda bekleyen sebze ve meyvelerin vitaminlerinin de suya geçeceğini unutmayın.

Yeşil sebzelerinizi önce yıkayın, sonra doğrayın. Böylece vitamin kaybını asgariye indirmiş olursunuz. Bıçak kullanmayarak vitamin kaybını daha da düşürmek mümkündür.



Taze mi bayat mı?

Hem sağlığımız hem de ağız tadımız için gıdaların bayatlarından kaçınmalıyız. Öncelikle ambalajlı ürün alırken mutlaka ve mutlaka üretim ve son kullanma tarihlerini kontrol ediniz. Son kullanma tarihi geçmiş ürünler için görevlileri uyarınız. Peki ambalajı olmayan gıdalar için ne yapacağız? Bunu satıcıların sözlerine güvenerek yapmak pek akıl kârı değildir. Bu nedenle hangi gıdanın nasıl taze, nasıl bayat olduğunu öğrenmekten başka çaremiz bulunmuyor.

İşte bazı gıdaların taze olup olmadıklarını anlamak için birkaç püf noktası:
Dana eti alırken yağına bakmak lazım. Yağı hem beyaz olmalı hem de dokununca sımsıkı olduğu hissedilmeli. Dana ne kadar yaşlanmışsa, yağının rengi de o kadar sararır.

Alırken en çok dikkat etmemiz gereken gıda mantardır. Bilmediğiniz yerlerden, özellikle seyyar satıcılardan kesinlikle mantar almayınız. Bildiğiniz ve güvendiğiniz yerlerden alırken de dikkatli olmayı yine unutmayın. Mantarın lekesiz olanı makbuldür. Renginin de beyaza yakın ya da hafif bej olanını tercih edin.

Brokoli çok dayanıklı bir sebze değildir. Alırken lekesiz, canlı ve yeşil olanını seçin ve kısa zamanda tüketin.

Taze fasulye alırken fasulyelerden bir tanesini kırmadan almayın. ‘Çat’ diye kırılmıyor, esniyorsa almaktan vazgeçin. Aynı şey enginar için de geçerlidir. Enginarın da taç yaprağını kırmayı deneyin.

Balığın tazeliğini kontrol etmek için ise, gözlerine ve yüzgeçlerine bakmak lazım. Gözleri parlak, yüzgeçleri koyu kırmızı ve pulları gevşek olmalıdır.

Midye, istiridye türü kabuklu deniz ürünleri denizden çıkınca su kaybetmeye başlar. Taze olup olmadığını anlamak için ağırlığına bakmak yeterli. Ne kadar ağırsa o kadar tazedir.

Istakoz alıyorsanız biraz yakından bakmakta fayda var. Eğer kırçıllaşma varsa ıstakoz yaşlı demektir.

Yumurtaların tazeliğini test etmek içinse tuzlu su kullanabilirsiniz. Günlük olanlar suyun dibine çökerler, 3-5 günlük olanlar suyun ortasında, bayat olanlar ise suyun yüzeyinde dururlar.

Yumurtaların taze mi bayat mı olduğunu kırarak anlamanız da mümkün. Aldıktan sonra üzerinden uzun zaman geçtiğini düşündüğünüz ve bayat olma ihtimalinden şüphe ettiğiniz yumurtaları kullanmadan önce ayrı bir kaba kırın. Sarısı dağılıyorsa bayat, derli toplu duruyorsa tazedir.


Tavaların kullanımı

Tava kullanmak zor iş, biliyoruz. Uzun ömürlü tava için teflon tava önermiyoruz! Yapışmaz yüzeyli, diğer bir tabirle teflon tavalar kullanımı kolay olduğu için genelde tercih edilir. Ne hikmetse de kullanımını bilmediğimiz için çabucak çöpe gider. Teflon tavalarınızın uzun ömürlü olması için önerilerimizi dikkatlice okuyun. Daha da önemlisi bu önerileri hayata geçirin.

Teflon tava aldınız. İlk yapmanız gereken şey tavanın temizlenmesidir. İlk kullanımdan önce tavanızı mutlaka sıcak su ile yıkayın ve kuruladıktan sonra bir miktar sıvı yağ dökerek kağıt havluyla silin.

Teflon tavaların en büyük düşmanı metal gereçlerdir. Birinci kural olarak asla metal mutfak gereci kullanmayın; tahta veya özel malzemeden yapılmış, tavanızı çizmeyecek gereçler kullanın. Zira içindeki teflonun çizilmesi demek, pişirdiğiniz yiyeceklere kanserojen maddelerin bulaşması demektir.

Teflon tavanızı hararetli ateşte kullanmayın. Her zaman orta veya kısık ateşi tercih edin.

Sadece teflon tava değil, tüm pişirme gereçlerinde ocak büyüklüğünün pişirme gerecinizle uygunluğuna dikkat edin.

Tavada bir şey yaktığınızda alelacele temizleme işlemine girişmeyin. Tavanın içine su koyun ve 1-2 saat bekletin. Zaten her temizleme aşamasında mutlaka tavanızın soğumasını bekleyin. Temizliği sıcak su, sıvı deterjan, yumuşak bir bez veya süngerle yapın. Özellikle iki yüzeyli süngerlerde yumuşak tarafı kullanmaya özen gösterin.


AKLINIZDA BULUNSUN

Ekmegin korunmasi :

Ekmegin uzun zaman korunmasi icin, Bir kac yerinden delinmis naylon torbaya veya kumastan yapilmis bir torbaya koyun. Buzdolabinin dondurucusunda dondurun. Kullanacaginiz zaman yerinden cikararak dolabin alt raflarindan birine koyun ve buzlari eriyinceye kadar bekleyin. Kabuklari soyulmus bir patatesle birlikte, ekmegi metal bir kutuda saklayin.

Bir tarafinizi sivrisinek, ørumcek vesaire gibi hayvanlar soktu mu, hemen dalanan yere sirkeye batirilmis bir pamuk bastiriniz. Aciyi alir, sismenin ve iltihaplanmanin ønune gecer.

Banyodan cikarken, basinizi, icine uc corba kasigi sirke katilmis bir kac litre sudan gecirirseniz basinizda sabun artigi kalmaz ve saclariniz fevkalade yumusak ve parlak olur.

Marul pörsümüşse:

Marulunuzun yapraklari pørsumusse bile atmayin. Biraz sicak suda birakin. Sonra soguk suyla yikayin, Marulunuz tazelenecektir.

Yagli siseleri temizlemek icin:

Icinde yag durmus olan siseleri temizlemek icin siselerin icerisine sirke ile bir parca halinde kaya tuzu atmali, iyice sallamali. Bol su ile calkaladiktan sonra siseler tertemiz ve piril piril hale gelirler.



kaynak : wordpress

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.